KOD: HÜNER17
KOD: HÜNER16
KOD: HÜNER15
KOD: HÜNER14
KOD: HÜNER12
KOD: HÜNER120
Son zamanlarda, yaratılışın başlangıç döneminde ilk insan(lar)ın, toprakla iç içe hayvanî bir hayat geçirdiği, hayvanî(beşerî) dönemden insanî döneme geçişin, uzun bir zaman aldığı varsayımından hareket eden kimi yazarlar; Hz. Nûh döneminin, “din ve vahyin insanlıkta ilk görüldüğü dönem” olduğu neticesine varmaktadırlar. Bu iddia sahiplerine göre Hz. Nûh döneminde bilinç gelişmiş, insanlık vahyi anlayacak seviyeye gelmiştir. Dolayısıyla insanlık içinde Nûh zamanına kadar beşer peygamber yoktur.
Başka bir deyişle, Nuh’tan önce yaşayan ve onun atası olan Âdem, peygamber değildir, yanısıra ilk insan değildir, onun da bir babası vardır, kendisine benzeyen başka varlıklarla beraber yaratılmıştır, yani başka âdemler de mevcuttur. Bu görüş sahiplerine göre, iddia edilenin aksinin düşünülmesi durumunda, insanlığın meşru bir şekilde üreyip çoğalma olanağına sahip olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. İşte söz konusu edilen bu ve benzeri tartışmalar eşliğinde elinizdeki çalışma; Hz. Adem’in, eşinin ve soyunun yaratılış keyfiyetini ve ilk insanın aynı zamanda ilk peygamber olup olmadığı meselesini, konuyu ele alan ayetler ışığında diyalektik bir bakışaçısıyla ele alıp işlemektedir.
KOD: HÜNER165
Akıl, beden ve ruh sağlığımızı kaybetmemizde başlıca etkenlerden olan huzursuzluk; dünyamızı da ahiretimizi de sinsice yok edebilen fakat doğru inanç, doğru düşünce ve doğru yaşantı ile mutlaka aşılabilen bir afettir.
Huzursuz yaşayarak hastalıklar, acılar ve korkular içinde ömrümüzü tüketmek, üstüne bir de ebedi ahiret hayatımızı kaybetmek yerine; sağlıklı, mutlu ve güven dolu bir hayatı ve bu hayatın meyvesi olan ebedi ahiret saadetini kazandıran Huzur’a giden adımlar net bir şekilde okurlarımıza reçete edilmiştir.
KOD: HÜNER11
“Kullarım beni sana soracak olurlarsa muhakkak ki ben onlara çok yakınım. Dua ettikleri zaman, dualarını kabul ederim. Öyleyse onlar da benim çağrımı kabul etsinler ve bana iman etsinler. Umulur ki doğru yolu bulurlar.” Bakara 186
“Onlar iman etmişler ve kalpleri Allah'ı anmakla huzura kavuşmuştur. Dikkat edin, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzura kavuşur.” Ra’d 28.
“Ey iman edenler! Allah’ı çokça anın. Ve O’nu sabah, akşam tesbih edin.”
Ahzab 41-42.
Hayatın tüm alanlarına hitabeden Hz Peygamber’in (s.a.v) dilinden 236 dua.
Ayet ve Hadisler ışığında dua nasıl yapılmalı…
Dua ile ilgili bilinmesi gerekenler…
Hatim duası ve Kur’an’da Allah’ın (c.c) bildirdiği dualar ilaveli
KOD: HÜNER10
KOD: HÜNER09
İslâm hadîsinin toplanması ve yazı ile tesbiti meselelerini tetkike girişirken, her şeyden önce, zamanımıza kadar bu mevzuda ne gibi tetkiklerde bulunulduğunu ve hangi neticelere ulaşıldığını göz önünde bulundurmamız icâb ediyordu. Fakat bu husustaki araştırmamız bize, arzu ettiğimiz şekilde bir malûmat sağlamadı. Gerek şarklı ve gerekse garplı müsteşriklerden hemen hiç birinin bu mevzuya girmemiş, ancak seleften kalma bazı malûmatı ve bu malûmâta bağlı bir takım görüşleri tekrarlamış olduklarını gördük.
Netice olarak, hadîslerin toplanması ve yazılması bahsinde kâfi bir tetkikin yapılmamış olması bizi bu yolda çalışmaya sevk etmiş ve matbû veya mahtût muhtelif kaynaklarda, bir bahiste gizli olarak bulunan bazen iki üç kelimelik bir, fakat cem’i hâlinde birbirini tamamlayan binlerce ibare, hadîslerin toplanması, yazılması ve rivayet edilmesi meselesini hakikî mâhiyetiyle ortaya koymuştur.
İşte biz bu tetkikimizi vaz’a girişirken o kadar itinâ ile toplanıp yazılan ve ayni şekilde rivayet edilen hadîslerin sâhip oldukları değeri belirtmeyi ön Plânda tuttuk. Bilâhare, hadîslerin yazılması meselesinde görülen bazı ihtilâfları ve bu ihtilâfların neticesini inceledik. Nihayet umûmî bir neticeye bağlanan ve üç bölümde tetkik edilen hadîs kitâbeti ve rivayetinin mâhiyetini ortaya koyacak elimizde mevcût haberlerden münâkaşalı örnekler verdik.
120.00 TL
100.00 TL
215.00 TL