KOD: HÜNER37
KOD: HÜNER124
Ebu Dâvûd Süleyman bin Dâvûd el-Cârûd et-Tayâlisî hicrî 133 yılında doğdu, hicri 204 yılında Basra’da vefat etti. Cenaze namazı Basra Valisi Yahyâ bin Abdullah tarafından kıldırıldı. Tayâlisî “ilim dağı” olarak nitelenmiş, hâfızasına çok güvendiği için genellikle ezberinden rivayette bulunmuştur. Hâfızasından otuz veya kırk bin hadis nakledebildiği kaynaklarda zikredilir.
Hadis konusunda yapılan çalışmaların en meşhurlarından birisi de, Ebu Davud et-Tayâlisî’nin Müsnedi’dir. Bu çalışma, en eski hadis eserlerindendir ve müsned türünün ilk örneğidir. Eser, sahabî râvilerinin adlarına göre tasnif edilmiştir. 292 sahabinin 2890 rivayeti vardır.
Aşere-i Mübeşşere’nin rivayetleri ile başlayan eserde, kadınların rivayet ettiği hadisler için de ayrı bir bölüm açılmıştır. Çalışmamızda hadisi nakleden râvînin hâl tercemesini verdik. Amacımız, sahabelerin kısa hâl tercemeleri eşliğinde okura hadisleri ulaştırmaktır.
KOD: HÜNER41
Sen onların aralarında iken, Allah onlara azap etmez..Enfal: 33Ben bu kitabı bizzat işittiğim 300 bin hadis arasından seçtim.İmam MüslimÜmmet, bu iki kitabın sahih olduğu ve onlardaki hadislerle amel etmenin vacip olduğu üzerinde icma etmiştir.İmam NeseiGök kubbe altında hadis ilmi konusunda Müslim'in kitabından daha sahihi yoktur.Ebu Ali En-NisaburiSahih-i Müslim, Kur'anı'ı Kerim'den sonra en güvenilir kitaplardan birisi olarak kabul edilmiş ve sahih hadislerden derleme yapılmış bir eserdir. Bu eseri meydana getiren ve Müslim adı ile tanınan Ebu Hüseyin Müslim b. Haccac el-Kuşeyri en-Nisaburi 204 veya 206 hicri 819 veya 821 miladi yılda Nisabur'da dünyaya gelmiş ve 261 hicri 875 miladi yılda memleketi Nisabur'da hayata gözlerini yummuştur.Hz. Peygamber'e ait sözler ve davranışlar olarak tarif edebileceğimiz hadisler, ilk dönemden itibaren nesilden nesile aktarılarak günümüze ulaşmıştır.
KOD: HÜNER38
KOD: HÜNER142
Kur’an’ın doğru anlaşılmasına ve yaşama katılmasına yönelik söylem ve yazılar da kıyamete kadar bitmeyecektir. Yazılanların ve anlatılanların çokluğu bizi aldatmasın. Onların her biri nurun evresinde dönüp varlık bulmaya çalışan pervanelerdir. Bu İslam’ın bilinmezliği ve bilgisinin çokluğundan değildir. Kur’an ve İslam adına yazı ve anlatım kalabalıklarını bir kenara bırakıp, Kur’an ve Sünnet’in kaynaklarını okumak, düşünmek, anlamaya çalışmak ve yaşamaya çalışmak öncelikli olmalıdır. İnsanların düşünsel sorunları ve anlayış farklılıkları İslam’ın kendisi değildir. İslam’ın kendisi Kur’an ve Sünnet’tir. İslam’ın temsilcisi Kur’an ve Sünnet’tir.
Orta Dünya’nın insanı Allah’ın kendisine verdiği aklı, özgürlüğü ve imkanları insanın dünyada yaratılış görevi ve dünyada hak olanların şahitleri olmak sorumluluklarını yerine getirmek için kullanmalıdır. Orta Dünya’nın insanı batıya doğuya, kuzeye güneye koşuşturmayı bırakıp, tekrar Kur’an’a yönelerek Allah’a teslim olmalıdır. Allah’a yönelmesi hem ibadettir ve bağışlanma istemesidir hem de görev ve sorumluluk bilincinin, isteğinin farkına varmasıdır.
Durusul Kur’an tefsir değildir
Tefsir Kur’an’ın bazı insanlar tarafından daha iyi anlaşılan ve bilinen bölümlerinin daha az bilen insanlara açıklanmasıdır. Tefsir açıklamasında dil, konu veya rivayetler açısından daha çok açıklamalar yapılmaktadır. Derlememde tefsirlerden faydalanmakla birlikte anlatımımda tefsirlerin belirli kuralları içinde kendini sabitlemek istemedim. Bazı kelimelerin anlamlarını özel olarak vermekle birlikte dil tartışmalarına, konu konu anlatımlara, rivayetlerin derlenip karşılaştırma değerlendirmesine girmedim.
Kur’an’ı konu konu anlatım yerine ayet ayet anlatmayı tercih ettim. Kur’an’ı bir bütün olarak anlamada ayet ayet anlatımın daha iyi olacağını düşündüm. Bu nedenle Kur’an’ın mevcut düzenini olduğu gibi takip ettim. Kur’an’ın anlaşılmaz yönleri olduğunu ve anlaşılır hale getirmek için anlatmalıyım diye düşünmedim. Kur’an kendi ifadesiyle apaçıktır.
100.00 TL
215.00 TL