KOD: HÜNER085
Tüm hukuk sistemleri gibi İslam hukuku da normatif bir disiplindir; yasaklar (tahrîm), izin
verir (tahyîr), buyurur (îcâb). İnsanlardan pozitif yükümü ifade eden emir norma karşı
harekete geçmelerini isterken negatif yükümü ifade eden yasak norma karşı hareketsiz
kalmalarını bekler. Tersi iki durum ise suç denilen davranışsal sapmanın farklı iki şeklini
doğurur: İcraî Suç ve İhmalî Suç.
Elinizdeki çalışmada, işlenmesinde dış dünyaya yansıyan somut bir eylemin etkili olmadığı,
aksine sadece hareketsiz kalmakla tamamlanan ihmalî suçlar nazarî ve tatbikî boyutlarıyla ele
alınmakta, söz konusu suç tiplerine ilişkin İslam hukuku kaynaklarında geçen görüşler
karşılaştırmalı olarak incelenmektedir.
KOD: HÜNER70
KOD: HÜNER20
KOD: HÜNER150
İnsanı kim ve niçin var etti sorusunun cevabında farklı inanışların olacağını kabul etmeliyiz. Farklılığı kabul etmeli ve farklılığa tahammüllü olmalıyız. İnsanın var olmasıyla ilgili her iki tarafın cevapta ortak olabilecekleri alan insanın nasıl var olduğu sorusuna verilecek cevaptır. Ancak insanın nasıl var olduğuna yönelik cevaplar da inançtan tümüyle bağımsız olamamaktadır. İnsanlığın var olmasının üzerinden çok uzun zaman geçmiş olması ve insanın ilk defa yaratılmasına yönelik o dönemlere ait açık delillerin olmaması nedeniyle insanın nasıl var olduğu sorusunun cevabında da insanlar farklı görüşlere sahip olmaktadır. Bu kitapta da insanın nasıl var olduğu konusunda insanların Adem veya primat tipi maymun kökenli olduğuna yönelik inançların özelliklerini ve bir takım ikna delillerini göreceğiz.
KOD: HÜNER105
Ashab-ı Kehf, çevrelerine Allah’ tan başka ilah olmadığını duyurdu. Bu örnek tavirları bugün dahi gündemimizde yaşamaya devam etmektedir ve şu mesajı ulaştırmaktadır: “Herkes gençlik ruhunda olmalıdır. Genç olmak yaştan ziyade anlayışla alakalıdır.Ruhun genç olması gerekir. Yaşça geçlikteki bir takım hatıralarla yaşamak yerine genç bir ruha yaraşan coşkunlukla Allah’ ın emirleri şartsız ve samimi bir tutumla hayata yansıtılmalıdır.”
Bu yiğit, dinamik gençler toplumu sürükleyen küfür ve isyan dalgasına karşı gerek nefislerinde gerek çevrelerinde ciddi bir mücadele verdiler. Şirke zorlanmaktaydılar. Fitneye yakalanmamak için, dinlerini korumak için mağaraya sığındılar. Mağarada öncelikle duaya sarılan gençler, Rablerine sığınmışlar ve; “Ey Rabbimiz! Şu işimizde bize başarıyı göster, bu işten nasıl çıkacağız bize öğret, bize bilgi ver, bilinç ver, bizi doğruluk bilinciyle donat, işimizi rast getir, akıbetimizi hayreyle, sonumuzu güzelleştir, kafirlerin elinde oyuncak olmaktan ve böylelikle dinimizi kaybetmekten, dünyada rezillikten ve ahirette azaptan koru.” diye niyazda bulundular.
KOD: HÜNER106
KOD: HÜNER093
“-Kırk Fasıl’da- Cihat Kitabı” adlı bu çalışma, İbn Hazm’ın en meşhur kitabı olarak bilinen “el-Muhallâ bi’l-Âsâr” adlı eserindeki “Kitabu’l-Cihad” başlığından hazırlanmıştır. Özellikle Siyer, Hadis ve Fıkıh konuları yoğunlukta olduğu için bu bölümü seçilmiştir.
Bu sayede, hem bu ilim dallarındaki geniş yelpazeli aktarımlardan istifade etme, hem de İbn Hazm’ın metot, usul ve kâidelerini beraberce görebilme, münakaşa yöntemine şahit olma imkânı doğmuştur.
Çalışma, eserin, on iki ciltlik Beyrut baskısı esas alınarak yapımıştır. Mümkün olduğu ölçüde aslına bağlı kalınmaya, kullandığı ifade ve tabirler aynen muhafaza edimeye çalışılmıştır.
KOD: HÜNER0101
Dün olduğu gibi bugün de İslam’ın birçok alanda çeşitli spekülasyonlara konu olduğu bir dönemden geçiyoruz. Çoğunlukla sağlıklı bilgi temelinde karşılıklı bilgi alışverişinin, yerini, zihinsel kargaşa ve çatışmalara bıraktığı böyle bir ortamda, Müslümanların nihaî anlamda totaliter bir dikta sistemini kuracakları ve bütün özgürlüklere ve serbest muhalefete son verecekleri iddiası sıkça gündeme taşınır. Böyle bir iddianın enine-boyuna tartışılması gereği ortadadır. Öte yandan devlet ve toplum, bilim ve teknoloji sayesinde büyüyüp, sanayileşme ve ekonomik kalkınma seviyesi arttıkça, bireyin gücü zayıflamakta ve giderek devleşen yapılar karşısında haklarını savunabilme imkânları daralmaktadır. Atomize olan fert giderek bir istatistik rakamı haline gelmektedir. Bu önemli problemin görmezden gelinmesi sağlıklı değildir. Bir başka önemli sorun da şudur: Günümüzde muayyen bir devlet yapısı içinde yaşayan bireylerin genellikle dindar ve vatandaş diye iki sıfatı vardır. Dindar sıfatıyla belirli bir dine, vatandaş sıfatıyla da belirli bir devlete tabi olan birey, bu iki tabiiyet merkezinin kendisine verdiği yap veya yapma emrinin birbiriyle uyumlu olmaması durumunda ciddi bir çıkmaza girebilmektedir. İşte bu ve benzeri problemler bağlamında elinizdeki bu çalışma, Kur’an’a göre bireysel ve kamusal özgürlükleri tanımlamayı, anlamlandırmayı ve bunların boyutlarını akademik olarak ortaya koymayı amaçlamaktadır.
KOD: HÜNER099
Son zamanlarda daha bir ivme kazanan din konusundaki tartışmalarda üzerinde en çok durulan konuların başında, dinî ifadelerin/kutsal metinlerin tahlîli gelmektedir. Özellikle vahiyle gelen ifadelerin, anlattıkları gerçeği ne oranda karşıladığı konusu sıkça tartışılmaktadır. Bu alanda din dilinin mahiyetini anlamaya dönük olarak “Sembolizm” veya “Sembolik/Alegorik/Mecazcı Dil Anlayışı”, ileri sürülen iddialı bir görüş olarak karşımıza çıkmaktadır. Şu bir gerçek ki deyimleri, mecazları ve edebî tasvirleri tümüyle yok saymak, onları salt literal olarak algılamak anlayışları köreltmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki ölçü ve kritere tabi olmaksızın gelişigüzel bir şekilde tüm ifadeleri mecaz bahanesi ile öznelleştirmek de anlamı buharlaştırmakta ve yok etmektedir. Öyleyse aşırılıklardan kaçınıp mutedil bir ölçü ve denge ile hareket edilebildiği takdirde sembolizm, bize kutsalın farklı tezahürlerinin yorumunu mümkün kılan teorik şifreyi sunarak beşeri varlığa ve onun varoluşuna yabancı olanın farkına varılmasına yardımcı olabilir, görülmeyen gerçekleri elle tutulur derecede açık olmayan bir algılayış ile anlamamıza katkıda bulunabilir. Aksi takdirde dilin kurallarına ve sahih naklî kaynaklara uygun olmayacak şekilde hareket edildiğinde, dinî ifadelerin anlamı ve nesnel karşılığı ile ilgili güvenilir bir dayanak ortaya koymak imkânsız hale gelecektir.
130.00 TL
100.00 TL
75.00 TL
225.00 TL